- Kız Çiftliği
Kız Çiftliği, Gömeçteki yazlığımın hemen
yakınında; Gömeç ilçe merkezine ise sadece 3 km uzaklıkta. Antarak ve Karatepe
arasındaki koyun kıyısında, denizden dik olarak yükselen bir tepe ile yumuşak
eğilimle alçalan, üzeri incir vb. meyve ağaçlarının da bulunduğu bir zeytinlik
bir arazi. Anılan arazide, Tunç-Bronz çağına ait bir höyük bulunmakta. Kisthene
veya Pasanda antik yerleşim yerindeki bu höyükte yakın yıllarda arkeolojik
araştırmalar yapılmış ve pek çok buluntu elde edilmiş. Bu araştırmalar sonunda
Kız Çiftliği arazisinde yeni bina yapılmasına izin verilmemekte. Kız Çiftliği
binaları, höyüğün en yüksek noktasında yer alıyor. Daha aşağıdaki düzlük
arazide yazlık siteler kurulmuş durumda.
Kız Çiftliği |
Bir rivayete göre Ayvalık, Yunanlılar
tarafından işgal edilince General Tirikopis bir süre Kız Çiftliği binalarında
kalmış ve çiftlik Tirikopisin olmuş. Ancak yaptığım araştırmalara göre bu rivayet çok da doğru sayılmaz. Sonuç olarak aradan geçen yıllar sonucunda çiftliğin
yeni sahiplerinin ilgisizliği veya başka nedenlerden dolayı çiftlik şuan
yıkıntı haline gelmiş durumda. Birkaç yıl öncesine kadar çatısı olan ve bu kadar güzel
konumdaki çiftlik binasının gözlerimizin önünde yıkılmasını izliyoruz. Keşke
burayı da Cunda’daki yel değirmeni gibi restore eden ve müze şeklinde hizmete
sokan birileri olsa…
- Hamidiye Cami
Kız
Çiftliğinden sonra bu kez Çanakkale-İzmir yolundan Ayvalığa ulaşıyorum. Ayvalığın
hemen girişinde eski otogara çok yakın olan Sakarya Mahallesindeki caminin kubbesi
dikkatimi çekiyor. Camiyi araştırdığımda bu caminin Hamidiye Camisi olduğu ve
Ayvalıkta o yıllarda yapılmış olan tek İslami özgün yapıtı olduğunu
öğreniyorum.
Hamidiye Cami |
Ayvalığın kurulması 1430-1440 yıllarına
rastlıyor. Ayvalık o zamanlar limana hakim bir tepe üzerinde kurulmuş. Osmanlı
kaynaklarında Ayvalık adına ise ilk kez 1772 yılında yayınlanan bir fermanda
rastlanıyor. Osmanlı İmparatorluğu yönetiminin Anadolu’da incelemeler yapmak
üzere gönderdiği Vital Guinet tarafından yayımlanan 1891 tarihli istatistiğe
göre, 21.666 olan kent nüfusunun 21.486’sı Rum, 180’i Türk. 1821 yılında
Ayvalık Rumları, Yunan ayaklanmasına katılmış ve ilçenin büyük kısmı
boşaltılmış. Hamidiye Cami ise Sultan II. Abdülhamit tarafından 19. yy’ın
ikinci yarısında yaptırılmış gayet mütevazi bir cami.
Camiden çıkıp eski Ayvalık evlerinin yer
aldığı sokaklara doğru giderken bu defa da caminin tam karşısında ana cadde
üzerinde yer alan sarımsak taşından inşa edilmiş iki katlı eski bir binada yer
alan Kız Meslek Lisesinin duvarındaki Atatürk’ün bir sözü dikkatimi çekiyor.
Türk toplumunda kadının statüsü, kadına verilen değer ve kadının kendisinde
olması gereken donanım hakkında çok büyük anlam taşıyan ve günümüz için adeta
bir ders verir niteliğindeki bu sözü fotoğraflamadan geçemiyorum.
Atatürk'ün Kadınlara Dair Özlü Sözü |
- Ayvalık Evleri
Eski Ayvalık, Cennet Tepesinin eteğinde
kurulmuş bir sahil kenti. Arnavut kaldırımlı dar ve yokuş sokaklar, kıyıda
denize paralel uzanan sokak ve caddeler ile sonlanıyor. Bölgede çıkmaz sokaklar
da var. Bu sokakların yanı başında, zeytinyağı fabrikalarının uzun bacaları,
adalar, zeytinlikler sizi karşılıyor ve denizden gelen rüzgâr ile ferahlıyorsunuz.
Ayvalık Limanından Zeytinyağı Fabrikası Bacaları
|
Eski konaklar, Ayvalığın özgün mimarisini oluşturmakta. Dar sokalar boyunca evler bitişik düzende yapılmış ve bahçeler evlerin arkasında yer alıyor. Yapıların ön cepheleri özenle düzenlenmiş. Evler genelde 2-3 katlı. Evlerin yapımında gelişmiş bir taş ve demir işçiliği göze çarpıyor. Evlerin yapımında kullanılan Sarmısaklı Taşı yakın çevrede en çok kullanılan yapı malzemesi. Taşın rengi kırmızıdan sarıya, beyaza kadar değişiyor. Kolay işlenebilen bu taş aslında lav birikintisi. Genelde giriş katların tamamında kapı ve pencere kenarlarında taş kullanılmış. Giriş kapılarının üzerinde yarım daire şeklinde alınlıklar bulunmakta. Bu alınlıkların bazılarında binanın yapım tarihi yazılı. Evlerin kapıları yüksek, pencereleri geniş. Pencerelerin demir cumbaları, balkonların demir ferforjeleri dikkat çekici. Kapı tokmakları ise kadın başı, kadın eli, çiçek, aslan başı vb. figürler şeklinde demirden yapılmış.
Ayvalık Evleri Kapı Tokmakları
|
Ayvalık Evleri Kapı Tokmakları
|
Ayvalık Evleri Kapı Tokmakları |
Ayvalığın bu çok keyifli tarihi sokaklarını
gezmeye doyamıyorum. Sokakları tek tek gezinerek neredeyse 100’den fazla evin kapısının
fotoğrafını çekiyorum. Bu arada sokak aralarında açılan ufak seramik ve yağlı
boya atölyeleri ile antikacı dükkanlarına da göz atmadan edemiyorum.
Ayvalık Evleri Kapıları
|
Dinlenmek için limanın tam karşısında, eskiden bir zeytinyağı fabrikası olan şu anda ise önce TANSAŞ daha sonra Migros olarak hizmet veren binanın hemen yan sokağında tostçuların bulunduğu sokağa gidiyoruz. Burada ünlü Ayvalık Tostunu yiyoruz.
Ayvalık Tostu
|
Ayvalık tostu, tadını büyükçe kesilen özel ekmeğinden
alan adeta bomba bir sandviç. Ekmeği Ayvalık'ta üretilen undan yapılıyor. Bu
ekmeği Ayvalık’taki bütün fırınlarda bulabilirsiniz ama bozulmaya karşı oldukça
dayanıksız. İçine bilinen tost çeşitlerinde olduğu gibi damak tadınıza uygun
malzemeler konuluyor. Genellikle sosis, sucuk, kaşar, turşu, mayonez ve ketçap
malzemeli karışık olanı tercih ediliyor.
- Tuzla ve Flamingolar
Karnımızı doyurduktan sonra Çanakkale-İzmir
kara yolunun 8 km. sinde, Ayvalığın güneyinde yer alan ve Tuzla olarak da
bilinen tuz işletmesine gidiyoruz. Bu bölge. Ayvalık-Altınova arasında,
Küçükköy beldesinde denizden karayolu ile ayrılmış olan bir tuz gölü ve göl tuz
üretimi için dikdörtgen havuzlara ayrılmış durumda. Havuzlar arasında yollar,
su geçiş kanalları ve kapaklar görülüyor. Kara yolunun altından, göl ve denizin
bağlantısı sağlanmış.
Gölde görülmeye başlayan ve sayıları her yıl
artan allı turnalar (flamingolar) yosun, yengeç, karides vb. ile de
beslenmekteler. Ayvalık çevresi bu besinler açısından zengin olduğu için göçmen
bir kuş olan flamingolar her yıl Ayvalık yöresine gelmekteler. Bu durum yöre
halkının ve turistlerin ilgisini çeker hale gelmiş.
Tuzla ve Flamingolar |
Hafta sonu için geldiğim Ayvalık’ta, kulaklarımda
“Kalbim Ege’de Kaldı” parçasının tınısı kalarak ayrılıyorum. Ayvalık bu kadar
sürede kesinlikle gezilebilecek bir yer değil. Daha anlatamadığım pek çok doal
ve tarihi güzelliğe sahip Kuzey Ege’nin yıldızına bir gün yolunuz düşerse; Ayvalık
ve çevresinde belli günlerde kurulan yerel pazarları, Kaz Dağlarındaki gölet ve
şelaleleri, Sarıkızı Tepesini, Tahta Kuşlar Müzesini; Türkmen ve Yörük köylerini
mutlaka ziyaret etmelisiniz derim.
Ayvalık Limanı ve Gün Batımı |
Sevgiyle kalın.
Özlem ŞENOL
30.09.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder