10 Ekim 2016 Pazartesi

Kuzey Ege'nin Yıldızı "AYVALIK" (2. ve Son Bölüm)

  • Kız Çiftliği
Kız Çiftliği, Gömeçteki yazlığımın hemen yakınında; Gömeç ilçe merkezine ise sadece 3 km uzaklıkta. Antarak ve Karatepe arasındaki koyun kıyısında, denizden dik olarak yükselen bir tepe ile yumuşak eğilimle alçalan, üzeri incir vb. meyve ağaçlarının da bulunduğu bir zeytinlik bir arazi. Anılan arazide, Tunç-Bronz çağına ait bir höyük bulunmakta. Kisthene veya Pasanda antik yerleşim yerindeki bu höyükte yakın yıllarda arkeolojik araştırmalar yapılmış ve pek çok buluntu elde edilmiş. Bu araştırmalar sonunda Kız Çiftliği arazisinde yeni bina yapılmasına izin verilmemekte. Kız Çiftliği binaları, höyüğün en yüksek noktasında yer alıyor. Daha aşağıdaki düzlük arazide yazlık siteler kurulmuş durumda.

Kız Çiftliği
Bir rivayete göre Ayvalık, Yunanlılar tarafından işgal edilince General Tirikopis bir süre Kız Çiftliği binalarında kalmış ve çiftlik Tirikopisin olmuş. Ancak yaptığım araştırmalara göre bu rivayet çok da doğru sayılmaz. Sonuç olarak aradan geçen yıllar sonucunda çiftliğin yeni sahiplerinin ilgisizliği veya başka nedenlerden dolayı çiftlik şuan yıkıntı haline gelmiş durumda. Birkaç yıl öncesine kadar çatısı olan ve bu kadar güzel konumdaki çiftlik binasının gözlerimizin önünde yıkılmasını izliyoruz. Keşke burayı da Cunda’daki yel değirmeni gibi restore eden ve müze şeklinde hizmete sokan birileri olsa…

  • Hamidiye Cami
Kız Çiftliğinden sonra bu kez Çanakkale-İzmir yolundan Ayvalığa ulaşıyorum. Ayvalığın hemen girişinde eski otogara çok yakın olan Sakarya Mahallesindeki caminin kubbesi dikkatimi çekiyor. Camiyi araştırdığımda bu caminin Hamidiye Camisi olduğu ve Ayvalıkta o yıllarda yapılmış olan tek İslami özgün yapıtı olduğunu öğreniyorum.

Hamidiye Cami
Ayvalığın kurulması 1430-1440 yıllarına rastlıyor. Ayvalık o zamanlar limana hakim bir tepe üzerinde kurulmuş. Osmanlı kaynaklarında Ayvalık adına ise ilk kez 1772 yılında yayınlanan bir fermanda rastlanıyor. Osmanlı İmparatorluğu yönetiminin Anadolu’da incelemeler yapmak üzere gönderdiği Vital Guinet tarafından yayımlanan 1891 tarihli istatistiğe göre, 21.666 olan kent nüfusunun 21.486’sı Rum, 180’i Türk. 1821 yılında Ayvalık Rumları, Yunan ayaklanmasına katılmış ve ilçenin büyük kısmı boşaltılmış. Hamidiye Cami ise Sultan II. Abdülhamit tarafından 19. yy’ın ikinci yarısında yaptırılmış gayet mütevazi bir cami.

Camiden çıkıp eski Ayvalık evlerinin yer aldığı sokaklara doğru giderken bu defa da caminin tam karşısında ana cadde üzerinde yer alan sarımsak taşından inşa edilmiş iki katlı eski bir binada yer alan Kız Meslek Lisesinin duvarındaki Atatürk’ün bir sözü dikkatimi çekiyor. Türk toplumunda kadının statüsü, kadına verilen değer ve kadının kendisinde olması gereken donanım hakkında çok büyük anlam taşıyan ve günümüz için adeta bir ders verir niteliğindeki bu sözü fotoğraflamadan geçemiyorum. 

Atatürk'ün Kadınlara Dair Özlü Sözü
  • Ayvalık Evleri
Eski Ayvalık, Cennet Tepesinin eteğinde kurulmuş bir sahil kenti. Arnavut kaldırımlı dar ve yokuş sokaklar, kıyıda denize paralel uzanan sokak ve caddeler ile sonlanıyor. Bölgede çıkmaz sokaklar da var. Bu sokakların yanı başında, zeytinyağı fabrikalarının uzun bacaları, adalar, zeytinlikler sizi karşılıyor ve denizden gelen rüzgâr ile ferahlıyorsunuz. 

Ayvalık Limanından Zeytinyağı Fabrikası Bacaları

Eski konaklar, Ayvalığın özgün mimarisini oluşturmakta. Dar sokalar boyunca evler bitişik düzende yapılmış ve bahçeler evlerin arkasında yer alıyor. Yapıların ön cepheleri özenle düzenlenmiş. Evler genelde 2-3 katlı. Evlerin yapımında gelişmiş bir taş ve demir işçiliği göze çarpıyor. Evlerin yapımında kullanılan Sarmısaklı Taşı yakın çevrede en çok kullanılan yapı malzemesi. Taşın rengi kırmızıdan sarıya, beyaza kadar değişiyor. Kolay işlenebilen bu taş aslında lav birikintisi. Genelde giriş katların tamamında kapı ve pencere kenarlarında taş kullanılmış. Giriş kapılarının üzerinde yarım daire şeklinde alınlıklar bulunmakta. Bu alınlıkların bazılarında binanın yapım tarihi yazılı. Evlerin kapıları yüksek, pencereleri geniş. Pencerelerin demir cumbaları, balkonların demir ferforjeleri dikkat çekici. Kapı tokmakları ise kadın başı, kadın eli, çiçek, aslan başı vb. figürler şeklinde demirden yapılmış.

Ayvalık Evleri Kapı Tokmakları

Ayvalık Evleri Kapı Tokmakları
Ayvalık Evleri Kapı Tokmakları



















Ayvalığın bu çok keyifli tarihi sokaklarını gezmeye doyamıyorum. Sokakları tek tek gezinerek neredeyse 100’den fazla evin kapısının fotoğrafını çekiyorum. Bu arada sokak aralarında açılan ufak seramik ve yağlı boya atölyeleri ile antikacı dükkanlarına da göz atmadan edemiyorum.

Ayvalık Evleri Kapıları

Dinlenmek için limanın tam karşısında, eskiden bir zeytinyağı fabrikası olan şu anda ise önce TANSAŞ daha sonra Migros olarak hizmet veren binanın hemen yan sokağında tostçuların bulunduğu sokağa gidiyoruz. Burada ünlü Ayvalık Tostunu yiyoruz.

Ayvalık Tostu
Ayvalık tostu, tadını büyükçe kesilen özel ekmeğinden alan adeta bomba bir sandviç. Ekmeği Ayvalık'ta üretilen undan yapılıyor. Bu ekmeği Ayvalık’taki bütün fırınlarda bulabilirsiniz ama bozulmaya karşı oldukça dayanıksız. İçine bilinen tost çeşitlerinde olduğu gibi damak tadınıza uygun malzemeler konuluyor. Genellikle sosis, sucuk, kaşar, turşu, mayonez ve ketçap malzemeli karışık olanı tercih ediliyor.

  • Tuzla ve Flamingolar
Karnımızı doyurduktan sonra Çanakkale-İzmir kara yolunun 8 km. sinde, Ayvalığın güneyinde yer alan ve Tuzla olarak da bilinen tuz işletmesine gidiyoruz. Bu bölge. Ayvalık-Altınova arasında, Küçükköy beldesinde denizden karayolu ile ayrılmış olan bir tuz gölü ve göl tuz üretimi için dikdörtgen havuzlara ayrılmış durumda. Havuzlar arasında yollar, su geçiş kanalları ve kapaklar görülüyor. Kara yolunun altından, göl ve denizin bağlantısı sağlanmış.

Gölde görülmeye başlayan ve sayıları her yıl artan allı turnalar (flamingolar) yosun, yengeç, karides vb. ile de beslenmekteler. Ayvalık çevresi bu besinler açısından zengin olduğu için göçmen bir kuş olan flamingolar her yıl Ayvalık yöresine gelmekteler. Bu durum yöre halkının ve turistlerin ilgisini çeker hale gelmiş.

Tuzla ve Flamingolar
Hafta sonu için geldiğim Ayvalık’ta, kulaklarımda “Kalbim Ege’de Kaldı” parçasının tınısı kalarak ayrılıyorum. Ayvalık bu kadar sürede kesinlikle gezilebilecek bir yer değil. Daha anlatamadığım pek çok doal ve tarihi güzelliğe sahip Kuzey Ege’nin yıldızına bir gün yolunuz düşerse; Ayvalık ve çevresinde belli günlerde kurulan yerel pazarları, Kaz Dağlarındaki gölet ve şelaleleri, Sarıkızı Tepesini, Tahta Kuşlar Müzesini; Türkmen ve Yörük köylerini mutlaka ziyaret etmelisiniz derim.

Ayvalık Limanı ve Gün Batımı


Sevgiyle kalın.
Özlem ŞENOL


30.09.2016









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder