20 Şubat 2017 Pazartesi

MSC SPLENDİDA ile BATI AKDENİZ III. BÖLÜM (İspanya-Barcelona)

Gemi seyahatimizin üçüncü günü olan 17.05.2010 tarihinde 192 deniz mili (yaklaşık 309 km) yol yaparak yine farklı bir ülkede ve farklı bir şehrin limanında uyanıyoruz. Bugün Barselona’dayız. Barselona, İspanya’nın kuzeydoğusunda, Akdeniz kıyısında önemli bir ticaret ve sanayi merkezi. Aynı zamanda ülkenin en büyük liman şehri. Ayrıca Katalonya özerk bir bölgesinin merkezi. Avrupa Birliği sınırları içerisinde en büyük altıncı şehir. Kendine özgü kültürü ve güzelliğiyle ün yapan Barselona'nın, Gaudi'nin başını çektiği modernizm akımıyla planlanmış bir şehir.

Barselona’da saat 08:30-13:30 arasında gezme şansımız var. Liman şehir merkezine oldukça yakın bir mesafede ve yürüyerek merkeze ulaşabiliyorsunuz. Limanı şehre bağlayan ana yollardan “Puanta La Paz”da, ünlü kâşif Kristof Kolomb’un 1493 yılında karaya çıktığı yerde 65 m. yükseklikte bir anıtı var.Anıtın üzerinde çok değişik figürlerin yanı sıra önünde gücün sembolü çok büyük aslanalar var.

Kristof Kolomb Anıtındayım...
Kristof Kolomb Anıtı

Heykelin bulunduğu meydanı ve limanı arkamıza alarak şehrin merkezinde doğru yürümeye başlıyoruz. Barselona’nın ünlü caddesi “La Rambla” meydanın hemen diğer ucundan başlıyor, Katalonya Meydanına kadar devam ediyor. Katalonya Meydanı eski ve yeni şehirlerin birleştiği nokta. Şehirde önemli tarihi-turistik yerler ve anıtlar eski şehirde. Şehrin tarihi binaları, binaların mimari tarzı, heykelleri kendine özgü ve orijinal bir yapıda.

Ünlü La Rambla caddesinin orta bölümü yayalar için ayrılmış. Bu alanda çiçekçiler, sokak satıcıları, performans sergileyen sanatçılar, müzisyenler ne ararsanız var. Cıvıl cıvıl bir yer. Araç trafiği caddenin her iki yanından akmaya devam ediyor. Barlar, kafeteryalar, kafe ve restoranlar ise caddeye açılan yan sokaklarda yer alıyor.

La Rambla Caddesindeyiz

La Rambla caddesini gezmeyi dönüş yolumuza bırakarak öncelikle Barcelona’nın simgesi kabul edilen ve halk arasında “Bitmeyen Kilise” olarak adlandırılan La Sagrada Familia yada diğer adıyla Kutsal Aile Kilisesini görmek istiyoruz. Şehir merkezinden metroya binerek kilisenin bulunduğu durakta iniyoruz. Duraktan çıkınca karşımızda görkemli ve kasvetli duruşuyla bizi karşılıyor. Sagrada Familya Kilisesi, modern mimarinin öncülerinden kabul edilen Antoni Gaudi'nin 1883 yılında devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvay kazası ile ölmesi sonucunda yarım kalan bir yapı.

Barselo La Sagrada Familia Kilisesindeyiz
Yapımı halen süren kilisenin ancak yarısının tamamlanabildiği, yaklaşık 170’er m. olan 18 adet çan kulesinden sadece 8’i tamamlanmış olan kilisenin 2026 veya 2028 yılında biteceği tahmin ediliyor. Kilisenin kulelerinin yanında kurulu vinçleri ve iskeleleri fark etmemek zaten imkansız… Kilisenin içine girmeyerek etrafını dolaşıyoruz. Dış yüzeyindeki ilginç heykel ve figürleri izlemek bile saatleriniz alabiliyor.

















Barselo La Sagrada Familia Kilisesi
Barselo La Sagrada Familia Kilisesi










Kilisenin çevresindeki sokaklarda çok fazla sayıda, vitrinleri rengârenk mozaik figürlerle süslü hediyelik eşya dükkânları var. Nereye bakacağınızı kesinlikle şaşırıyorsunuz.

İspanyol Dansçıları
Şehri daha rahatça gezebilip için belli rotalar üzerinde çalışan, üstü açık iki katlı turist otobüslerine (Hop on-Hop off- City-Bus) binmeye karar veriyoruz. Bu otobüsler ile gün içerisinde istenilen yerde inmek ve gezmek, daha sonra bir diğerine binebilmek mümkün. Bir gün boyunca kullanabileceğiniz otobüslerin ücreti 22 Euro. Doğu ve Batı rotası olmak üzere iki farklı yöne gidiyor. Üç adet ortak durakta hat değiştirebiliyorsunuz. Biz doğu rotasında yer alan Sagre de Familia’yı gezdiğimiz için bu defa batı rotasını seçiyoruz. 

Barselona’da Şehir Otobüsünde
Hiç otobüsten inmeden yaklaşık 2 saat süren gezimiz boyunca Barselona’nın en önemli tarihi ve turistik yapılarını panoramik olarak görme şansımız oluyor. Batı rotasında toplam 19 adet durak bulunuyor. Bunların arasında özellikle mimar Gaudi’nin şehirde birbirinden ilginç tarzda tasarladığı binalar geliyor. Bu turda Barselona’yı bu kadar kısa sürede gezmenin imkânsız olduğunu anlıyoruz. Gerçekten o kadar kendine özgü, değişik ve renkli bir mimarisi var ki (neoklasik modern) Barselona’ya bir gün tekrar görmeyi açıkçası çok çok isterim. Özellikle renkli mozaik ve değişik hayvan figürleri ile dolu olan, 1969 yılında Ulusal Anıt, 1984 yılında ise UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine alınan, Gaudi’nin ölene kadar yaşadığı yer olan ünlü Park Güell’i görmek için.Bu arada gördüğümüz ilginç binalar arasında, Mimar Adolf Ruiz i Casamitjana tarafından 1918 yılında tamamlanan neoklasik modern bina “La Rotonda” da yer alıyor.

La Rotondo’dayız
Ayrıca 1992 yılında yaz olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Barselona’da 99.300 seyirci kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük stadyumu olduğu söylenen Camp Nou Stadyumu önünden geçiyoruz. İspanya liginin en önemli takımlarından FC Barcelona, iç saha maçlarını bu stadyumda yapıyormuş. Stadyumun turistik olarak gezilmesi için düzenlenen turların bile olduğunu görünce şaşırıp kalıyorum. Sanırım hiç ilgim olmayan futbol ile az da olsa ilgilenmem gerekiyor…

Camp Nou Stadyumu
Turumuzu saat 14:00 civarında mecburen tamamlayarak La Rambla Caddesi yakınında otobüsten iniyoruz. Kalan vaktimizi bu caddedeki etkinlikleri izleyerek geçirmek istiyoruz. Birbirinden ilginç kostümlerle fotoğraf çektirerek para kazanan sokak sanatçıları gerçekten görülmeye değer. Bizde tabi bir fotoğraf çektirmeyi ihmal etmiyoruz. Bu arada kostümler o kadar gerçekçi ve ilginç ki, ufak Egemiz uzaylı yaratık kostümünden oldukça korkuyor J J

La Rambla Caddesinde Sokak Sanatçıları
La Rambla Caddesinde Sokak Sanatçıları

La Rambla Caddesinde Sokak Sanatçıları

La Rambla Caddesindeyiz
La Rambla ve Kristof Kolomb anıtı önünde hatıra fotoğraflarımız çekerek Batı Akdeniz gezimizin en uzun mesafeli (487 deniz mili= 784 km) Barselona-Tunus deniz yolculuğuna başlamak üzere gemimize dönüyoruz. 


Özlem ŞENOL
20.02.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder