Bu defa 27 Nisan 2014 tarihinde Rusya Federasyonu'nun başkenti Moskova’ya bir günlük bir toplantı için gidiyorum. Ankara’dan THY’nin direk uçuşu ile saat 12:40’da ayrılıyor ve yaklaşık 3 saat 40 dakikalık bir uçuştan sonra 16:20’de Moskova Vnukovo Uluslararası Havalananına iniyorum. Moskova, Ankara’ya göre oldukça kuzeyde olmasına rağmen aynı saat diliminde ve saat farkı bulunmuyor.
|
Uçaktan Moskova Şehri |
Moskova hakkında
bildiklerim oldukça sınırlı. 1980 yılında yaz
olimpiyatlarına, 2009 yılında ise Eurovision şarkı yarışmasına ev
sahipliği yapan şehrin içinden Moskova nehrinin geçtiğini biliyorum.
Ayrıca yoğun işleyen ve adeta bir müzeyi andıran metrosu olduğunu duymuştum. Dünyada en çok milyarderin
yaşadığı bu şehrin dünyanın en pahalı şehirleri listesinde birinci olduğunu da biliyordum.
Bakalım bu çok kısa bir süre zarfında Moskova’da neler göreceğim… Ayın
29’undaki dönüşümü gece uçuşu ile 21:25’de yapacağım için bu bana fazladan bir
gün kazandıracak.
Moskova yaklaşık 10.5
milyon nüfusa sahip bir şehir. 1917 Ekim Devriminden bir yıl sonra, Mart
1918'de başkent olmuş. Moskova'dan geçen nehir şehre adını veriyor. 503 km
uzunluğundaki nehir Rusya’da pek çok şehirden geçiyor. Moskova Nehri, II. Dünya
Savaşından önce bir kanalla Yukarı Volga'ya bağlanmış. Moskova şehri, su
gereksiniminin önemli bir bölümü de bu nehirden karşılanıyormuş.
Hava alanından kalacağım
otele doğru yola çıkıyorum. Şehre yaklaştıkça trafik bir hayli yoğunlaşıyor.
Şehre girince nehir üzerindeki köprüleri görüyorum. Otelim Krasnoluzhsky
Köprüsüne oldukça yakın bir noktada. Eşyalarımı bırakıp biraz dinlendikten
sonra kısa bir şehir turu yapmaya karar veriyorum.
Moskova’da olmazsa
olmaz görülmesi gereken en önemli yer Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı diye düşünerek
keşif turuma çıkıyorum. Ana caddeye çıkıp yürümeye başladığımda ilk dikkatimi
çeken şey birbirine oldukça benzeyen devasa binalar. Bu binalara Moskova’da Seven Sisters (7 Kız Kardeş) olarak adlandırılan Stalinist
tarzında gökdelen grubu binalar. Rus Barok ve Gotik tarzı birleşiminde
1947-1953 yılları arasında Amerikalıların gökdelen teknolojisi kullanılarak
inşa edilmiş.
Birbirine benzeyen bu
yedi bina, Ukraina Oteli, Kotelnicheskaya Embankment Apartments, Kudrinskaya
Meydanı Binası, Hilton Moskova Leningradskaya Oteli, Dışişleri Bakanlığı
Binası, Moskova Devlet Üniversitesi ve Red Gates İdari Binası. Şehri merkezine
doğru yürürken bu binalardan Dışişleri Bakanlığı olarak kullanılan devasa
binanın önünden geçiyorum.
|
Moskova Dışişleri Bakanlığı Binası |
Hedefim Moskova’nın merkezinde yer alan ünlü Arbat Caddesine ulaşmak ve oradan Kızıl Meydana geçmek. Yol üzerinde karşılaştığım bir diğer bina da önünde Dostoyevski’nin heykelinin yer aldığı Rusya Devlet Kütüphanesi.
|
Moskova, Rusya Devlet Kütüphanesinde |
Bu kütüphane 17,5
milyonu aşkın kitaba sahip dünyanın en büyük dördüncü kütüphanesi kabul
ediliyor. 1925-1992 yılları arasında Lenin SSCB Devlet Kütüphanesi adıyla da anılmış.
Kütüphanede 43 milyonun üzerinde çeşitli kayıtlar bulunmakta. 247 farklı dildeki kitaplar tüm kütüphanenin % 29'unu oluşturuyor. Kütüphanede
1922-1991 yılları arasında SSCB'de basılmış tüm yapıtların birer kopyası bulunmaktaymış.
Yola devam ederek Arbat Caddesine ulaşıyorum. Arbat caddesi, Kremlin sarayı duvarının 800 m. batısında yer alan Arbatskaya meydanından başlayarak 1 km devam ediyor. Arbat Kapısı olarak da isimlendirilen bu meydan aynı zamanda Ring Bulvarı ve Vozdvizhenka Caddesinin birleşim noktası. Tarihi şehir surlarında giriş olarak kullanılan 10 kapıdan biri. Arbat caddesi 15. yy’dan beri önemli bir ticaret alanı olarak kullanılmış. 18. yüzyılda soylu ve asil Rus aileleri tarafından en prestijli yaşam alanı olarak kullanılan cadde, 1812 yılında Napolyon'un Moskova’yı işgali sırasında neredeyse tamamen tahrip edilmiş.
|
Moskova Arbat Caddesinde Sokak Sanatçıları |
19. ve 20. yy’da ise cadde asillerin, sanatçı ve akademisyenlerin yaşadığı bir yer halini almış. Sovyet döneminde, birçok üst düzey hükumet yetkilisine ev sahipliği yapmış. 20. yüzyılın ortalarına kadar, Kremlinden batıya doğru giden ana yolunun bir parçası olarak kullanılmış. 1960'lı yıllara gelindiğinde, Yeni Arbat caddesi, Arbat caddesine paralel olarak inşa edilmiş. Eski Arbat Caddesi de iki yıl sonra Moskova’nın ilk yaya yolu haline getirilmiş. Yeni Arbat Caddesi ile karışıklığı önlemek için Eski Arbat Caddesinin ismi Arbat olarak kullanılıyor.
Şu an bir turizm merkezi haline gelen ve birçok tarihi binanın yer aldığı cadde ve civarı yaşamak için arzu edilen bir bölge durumunda. Cadde boyunca pek çok sokak müzisyeni ve değişik gösteriler yapan sokak sanatçılarına rastlıyorsunuz.
|
Moskova Arbat Caddesi |
|
Moskova Arbat Caddesi |
|
Moskova Arbat Caddesinde |
Ayrıca Arbat Caddesi
üzerinde Rus şairi Puşkin ve eşi
Gonchanova’nın heykelini, Gürcü-Ermeni asıllı Sovyet müzisyen, şair ve yazar
Bulat Okudcava’nın anıtı heykelini ve 93 yıllık Moskova Rusya Vakhtangov
Tiyatrosu binası önünde yer alan Prenses Turandot Çeşmesini de görebilirsiniz. Kısacası Arbat çok eğlenceli ve renkli bir
cadde.
|
Rus Şairi Puşkin ve eşi Gonchanova |
|
Bulat Okudcava ile birlikte |
|
Prenses Turandot Çeşmesinde |
Caddede yemek
yiyebileceğiniz, oturup bir şeyler içebileceğiniz pek çok kafe ve restoranlar
var. Bunlardan bir tanesinde, Kırgız bir
bayanın işlettiği tantunicide karnımı doyuruyorum. Bir zamanların demir perde
ülkesi Moskova’da Strabucks’da oturup kahve içmeniz bile mümkün.
|
Moskova Arbat Caddesi |
İlginç bir diğer
nokta ise şimdiye kadar hiç görmemiştim Arbat caddesinde seyyar tuvaletler
mevcut :)
|
Moskova Arbat Caddesinde Seyyar Tuvaletler |
Ayrıca Arbat
caddesinde hediyelik bir şeyler alabileceğiniz pek çok dükkan mevcut. Sanırım Rusya’dan
alınabilecek en güzel şey, ahşaptan el yapımı meşhur oyuncak bebekler yani Matruşka.
Genelde geleneksel Rus kıyafeti “sarafan” giymiş şekilde boyanan bebekleri
ortasından açtığınızda başka bir bebek çıkıyor, onu da açtığınızda farklı
boylarda giderek küçülen başka bir bebek. Tek bir figüründen iç içe
yerleştirilmiş beş veya yedi bebek çıkıyor. Matruşkalar oymacılık ve resim
açısından Rusya’nın imajı ve ruhu kabul ediliyor.
|
Moskova Arbat Caddesinde Matruşka Bebekler |
Matruşka bebeklerin 1890 yılında Moskova yakınlarındaki Abrentsevo Malikânesine ait Çocuk Eğitim Atölyesinde doğduğu iddia ediliyor. Birçok meşhur ve yetenekli Rus sanatçısı ile yerel oymacılar bu malikanenin sahibi Mamontov’un atölyesinde çalışmaya başlamış. Oyuncağın adının ise çok beğenilen bir bayan olan Matrioska'dan alındığı söylenmekte. Günümüzde modernize edilerek mizahi öğeler katılmış şekilde Sovyet liderleri veya dünyaca üncü lider ve sanatçıların matruşka bebeklerine de rastlamakta mümkün.
Hediyelik olarak
alabileceğiniz bir diğer ürün ise kehribardan yapılmış eşsiz dizayndaki
takılar. Kehribar, çamgiller familyasından, bir çam türü olan Pinus
succinifera ağaçlarının fosilleşmiş reçinesi. Dünya kehribar yataklarının %90'nı Rusya'nın Kaliningrad Bölgesinde yer alıyor. Kehribar, yüzyıllardan beri kadınların süs eşyalarından en gözde sayılan
taşlardan biri olarak benimsenmiş. Fiyatları oldukça pahalı gelen bu takılardan
bütçenize uygun küçük parçalar bulabilmeniz mümkün.
|
Moskova Arbat Caddesi Kehribar Mağazaları |
Arbat Caddesinin ucu hem
Rusya, hem de eski SSCB'nin toplumsal ve siyasi tarihinde önemli yeri tutan dünyaca
ünlü Kızıl Meydana açılıyor. Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı, 1990 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne
girmiş.
Kızıl Meydan, 73,000 m²'lik dikdörtgen şeklinde büyük bir meydan. Meydanın kısa kenarlarında Devlet Tarih Müzesi ve Vasili Blajenni
Katedrali (Aziz Vasili), uzun kenarlarında Devlet Satış Mağazası (GUM) ve Lenin’in Anıt Mezarı ve Kremlin Duvar Mezarlıkları bulunmakta.
Kızıl Meydana tarih
boyunca pek çok ad verilmiş ancak bugünkü ismi 17. yy’ın ikinci yarısından
beri kullanılmakta. 15. yy’da Kremlin Sarayının duvarları tamamlandıktan sonra
yapılan Kızıl Meydan, tarih boyunca idamlara, gösterilere, geçit törenlerine ve
mitinglere sahne olmuş. Eskiden, kentin merkezindeki en büyük pazar alanı olan
meydan, Moskova'yı Rusya'nın belli başlı kentlerine bağlayan yolların kavşağı
durumundaymış. Meydanda değişik zamanlarda konutlar, kiliseler, tiyatro ve
basım evi yer almış. Moskova'nın ilk halk kütüphanesi ile üniversitesi de bu
meydanda kurulmuş.
Kızıl Meydan ve Manej
Meydanı arasında yer alan Devlet Tarih Müzesi, Rus topraklarında yaşayan
tarih öncesi kabilelerinden kalan tarihsel değerler ile Romanov hanedanı
üyeleri tarafından edinilen paha biçilmez sanat eserlerine kadar sayısı
milyonları bulan geniş bir koleksiyona sahip.
|
Devlet Tarih Müzesi, Kızıl Meydan, Moskova |
Müzenin şu an
bulunduğu yerde Büyük Peter’ın emriyle inşa edilen Ana Tıp Mağazası bulunmaktaymış. Söz konusu binanın çeşitli odalarında kraliyet ailesine ait koleksiyon, diğer
odalarında ise 1755 yılında kurulan Moskova Üniversitesi yer alıyormuş. 1872 yılında
Rus tarihi ve milli benlik ile ilgilenen tarihçiler tarafından Devlet
Tarih Müzesi kurulmuş. Mevcut yapı 1875-1881 yılları arasında neo-rus dizaynı
esas alınarak inşa edilmiş. Müzenin ilk 11 adet sergi salonu 1883 yılında Çar Alexander
ve eşinin ziyareti sırasında açılarak müzenin adı 1895 yılında Çar Alexander
III Rus İmparatorluk Tarih müzesi olmuş. Müzenin içi Viktor Vasnetsov, Henrik
Semiradsky ve Ivan Ayvazovski gibi ünlü sanatçılar tarafından Rus Revival
tarzında dekore edilmiş. Ancak Sovyet döneminde duvar resimleri şatafatlı ilan
edilerek üstü sıva ile kapatılmış. 1986 ve 1997 yılları arasında müze orijinal
görünümünde çok özenli bir restorasyon geçirmiş.
Müzedeki 6. yy’a ait
önemli eserler, Volga Nehri kıyısında yapılan kazılar sonucunda ortaya
çıkarılmıştır. Müzenin kütüphanesinde ve koleksiyonunda el yazması İnciller ve
1.7 milyon adet sikke bulunmaktadır. 1996 yılında, müzenin koleksiyonunda yer
alan makalelerin sayısı 4.373.757 ulaşmıştır. Moskova’daki bazı kilise ve
manastırlar (Örn: Aziz Vasili Katedrali, Romanov Chambers Zaryadye, Novodevichy
Manastırı) Devlet Tarih Müzesine bağlıdır.
Devlet Tarih
Müzesinin tam karşısında soğana benzeyen, rengarenk, kubbemsi çatılarıyla ünlü Aziz Vasili
Katedrali’ni görüyorum. Bu yapı
Kızlı Meydana ilk defa gelen insanlar tarafından Kremlin Sarayı ile
karıştırılıyor. 1555-1561 yılları arasında Rus Devletinin Kazan ve Astrahan
hanlıklarına karşı kazandığı zaferleri kutlamak amacıyla Korkunç İvan tarafından
yaptırılmış. Değişik şekilde tasarlanmış olan sekiz kubbesi, sekiz ayrı zaferi
simgeliyormuş. Önceleri altın renginde olan kubbeler 1670'den sonra değişik
renklerde boyanmış. En uzun kulesi yaklaşık 65 metre yükseklikte. Yöre halkı arasında
yapının bir İtalyan mimarın tasarımı olduğu, daha sonra yapıyı tekrar etmemesi
için mimarın kör edildiği rivayeti dolaşmakta. Kilise, bugün müze olarak
kullanılmakta.
|
Aziz Vasili Katedrali, Kızıl Meydan, Moskova |
Devlet Satış Mağazası (GUM), Kızıl Meydana 242 m cephesi bulunan ve taş, cam ve çelik konstrüksiyondan çok güzel görünümlü bir alış-veriş merkezi. Dönemin ünlü mimarı Alexander Pomerantsev tarafından 1890-1893 yılları arasında inşa edilmiş. Bu alanda önceden Rusların Riyadıy adıyla adlandırdıkları ticaret galerileri varmış. 1953 yılında bu galerilerin yeniden düzenlenmesinden sonra Devlet Satış Mağazaları (GUM) açılmış.
|
GUM, Kızıl Meydan, Moskova
|
1917 devrimi ile kamulaştırılan
mağazanın adı GUM (Glavnyi Universalnyi Magazin) olarak değiştirilmiş. SSCB döneminde üretilen malların çeşit ve bolluğunu yabancı ziyaretçiler
göstermek için kullanılmış. Ticari faaliyetlere 1928 yılına kadar devam edilen
binayı Stalin’in ofis olarak kullanılmaya başlamasıyla ticari faaliyetler durdurulmuş.
1953 yılına gelindiğinde bina mağaza olarak yeniden kullanıma açılmış.
|
GUM, Kızıl Meydan, Moskova |
1200 adet mağazanın
bulunduğu 3 katlı bina, halen Moskova’nın en büyük ve lüks alışveriş mağazası. Dünyaca
ünlü pek çok markayı burada bulabilirsiniz. Cam tavanı, asma katları, şık
kafeleri mekan içi peyzajı ve gece aydınlatması ile oldukça görkemli bir bina. Mağaza
her gün, sabah 10.00-akşam 22:00 arasında açık. Benim Kızıl Meydanı ziyaretimde
1 Mayıs kutlamalarına iki gün kalması sebebiyle meydanda yoğun hazırlıklar
yapılıyordu ve GUM binası adeta bir gelin gibi özenle süsleniyordu.
Kızıl meydanda GUM’un
tam karşısında Kremlin Sarayının kırmızı tuğladan örülü duvarı ve Lenin’in
Mozolesi yer alıyor. Rusça’da kremlin, kale, hisar, şato anlamlarına geliyor. Pek
çok Rus şehrinde Kremlin isminde yapılar yer almaktaysa da bunların en ünlüsü Moskova
Kremlini. Kremlin Sarayı devrim öncesinde Rus çarlarının ikametgâhı
olarak kullanılmış. Moskova Irmağı'ndan 40 m yüksekte Borovitskiy Burnu
üzerinde 28 hektarlık bir alana yayılmış. Çevresi ise 20 m yükseklikte 2 km'lik
bir duvarla çevrili.
|
Kremlin Sarayı, Beklemişhev Kulesinde, Moskova |
15. yy’da ilk Kremlin'in yerine
İtalyan mimarisi anlayışında yeni bir saray yapılmış. 1487'de Beklemişhev
Kulesi, 1490'da Borovitskaya Kulesi, Aziz Nikola, Aziz Flor kapıları ve 3. İvan
döneminde birkaç katedral eklenmiş. Bu dini yapıların bir kısmı Bizans, bir
kısmı da İtalyan etkisi taşımakta. 1527'den sonra yapılan değişiklikleri Alman,
İngiliz ve Hollandalı mimarlar gerçekleştirmiş. Kremlin'in önemli yapılarından
olan Büyük İvan Çan Kulesi'nin yapımına 1505'te başlanıp 1600'de tamamlanmış.
Kulede dünyanın en büyük çanı olan 218 ton ağırlığındaki Çar Kolokol (Çanların
Çarı) bulunuyor. 1838-1849 yılları arasında Bolşoy Kremlyovskiy Dvoryets (Büyük
Saray) inşa edilmiş. 1932-1934'te Kremlin Tiyatrosu, 1961'de Kongreler Sarayı
yapılmış. Günümüzde Kremlin, Rusya'nın simgesi durumuna gelmiş. Kremlinin
içini zaman kısıtlığı yüzünden maalesef gezemiyorum. Sarayı gezmek en az yarım
gününüzü harcamanız lazım.
Kremlin duvarının
hemen kenarında bulunan Lenin’in Mozolesi önünden
geçiyorum. Eni 24 m., yüksekliği 12 m. olan küp şeklindeki mozolede, kırmızı renk granit komünizmi, siyah labrador da yası temsil ediyor. Sovyetler Birliği'nin kurucusu Vladimir İlyiç Lenin'in Mozolesi mumyalanmış şekilde cam bir lahit içerisinde halkın ziyaretine açık. Binanın içi 100 m² olarak bir lobi ve yas salonu şeklinde düzenlenmiş. Lahitin yanında iki güvenlik görevlisi
nöbet tutuyor. Mozolenin sağındaki kapıdan çıkarak mozole
arkasındaki diğer Sovyet yöneticilerinin mezarlarını da ziyaret edilebiliyor. Ancak
burayı da geç bir saat olması nedeniyle gezemiyorum.
Kremlin Duvarı Mezarlığı, Sarayı çevreleyen duvarın, Kızıl Meydana bakan kısmında yer alıyor. Ölen Sovyet
liderleri, komutanları, diplomatlar, önde gelen pek çok bilim ve sanat insanı bu
mezarlığa defnedilmiş. Örneğin Yuri Gagarin, Soyuz 1 ve Soyuz 11 kazasında hayatını
kaybeden kozmonotların mezarları burada.
Kızıl Meydana ilk
defin işlemi 10 Kasım 1917 yılında olmuş. Ekim Devrimi sırasında hayatını
kaybeden 238 Kızıl muhafız iki toplu mezarda defnedilmiş. 1967 yılında
ise Kremlin Duvarındaki Alexander Bahçesinde Meçhul Asker Anıtı açılmış.
|
Meçhul Asker Anıtı, Moskova |
Kızıl
Meydan turumu tamamladıktan sonra Devlet Tarihi müzesi tarafından çıkışına
doğru yürüyorum. Burada yerde, Sıfır Noktası diye
isimlendirilen pirinçten bir nokta mevcut. Eskiden Moskova'nın bütün ülkelere
ve şehirlere olan uzaklıklar bu nokta esas alınarak hesaplanırmış. Çok
ilginçtir noktanın üzerindeki hayvan figürleri (yılan, geyik, aslan, kartal
vb.), özellikle baykuş figürü hemen dikkatimi çekiyor :) Benzer noktalara
daha önce Pekin’de Tiananmen Meydanında, Madrid’de de Sol Meydanında
rastlamıştım. Moskova’da turistler bu noktanın ortasına geçerek bozuk para atıyor
ve dilek tutuyorlar. Noktanın etrafında insanlar bekliyorlar. Önce bir anlam
veremiyorum ama sonradan farkına varıyorum ki kılık kıyafetleri düzgün
gözüken bu insanlar oldukça fakir ve turistlerin attıkları bozuk paraları
topluyorlar….
|
Kızıl Meydan, Sıfır Noktasında, Moskova |
|
Kızıl Meydan, Sıfır Noktası, Moskova |
Sıfır noktasının
bulunduğu yerin arkasındaki kemerli kapıdan geçtiğinizde Kızıl Meydanın
köşesinde yer alan Kazan Katedrali ile
karşılaşıyorsunuz. Bu katedral bir Rus Ortodoks
kilisesi ve 1936 yılında Sovyetler Birliği döneminde imha edilen orijinal
kilisenin yerine yeniden inşa edilmiş. SSCB’nin yıkılmasından sonra yeniden
inşa edilen ilk kilise olma özelliğini taşıyor.
|
Kazan Katedrali, Moskova |
Kazan Katedralinden
tekrar Kremlin Sarayına doğru yürüyorum ve karşıma Moskova’nın ilk kentsel
parklardan biri olan Alexander Bahçesi çıkıyor.
Üç ayrı bahçeden oluşan park Moskova Manege ve Kremlin'in arasında 865 metre uzunluğunda
batı Kremlinin batı duvarı boyunca uzanıyor.
|
Alexander Bahçesi, Moskova |
|
Alexander Bahçesi, Moskova |
Havanın kararmaya başlamasıyla birlikte saat 20:30’a doğru otelime geri dönmek üzere yola çıkıyorum. İlk günde yaklaşık üç saatlik bir geziyle Kızıl Meydan ve Arbat Caddesi gezimi tamamlıyorum. İlk gün için hiçte fena değil :) Moskova gezime ait fotoğraflarımdan oluşan sunuma https://www.youtube.com/watch?v=6n1Uv3SJXQ0 adresinden ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle kalın...
Özlem ŞENOL
21.07.2016