08-21 Ekim 2013 tarihleri arasında Nepal seyahatim sırasında, Nepal'in güneybatısında Hindistan sınırına yakın bir bölgede yer alan Chitwan bölgesinde, beni doğası ve canlıları ile büyüleyen Chitwan Milli Parkı izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
|
Chitwan Milli Parkı |
13 Ekim 2013 Pazar
Nepal'in başkenti Kathmandu'dan Chitwan’a doğru yola çıkmak üzere saat 07:00’de yola
çıkıyoruz. Yolumuz 6-7 saat kadar sürecek. Katmandu’nun sabahın
erken saatindeki yoğun trafiği arkasından kırsal bölgelerine doğru gidiyoruz.
Yol asfalt olmasına rağmen kimi yerde çok bozuk. Yollarda rengârenk boyalı ve
içi insan kaynayan şehirlerarası otobüsleri ve sağından solundan insanların
sarktığı kamyonları görüyoruz. Klimasız araçlar dar ve dağlık olan yollarda hız
yapamıyor, araçları sollamak da çok zor oluyor.
|
Nepal Klasiği Otobüsler |
Ancak yol
boyu manzaramız eşsiz. Yolda belli bir noktadan sonra Gandak nehrinin bir kolu
bize eşlik ediyor. Bu nehir daha sonra Nepal’i geçip Hindistan sınırına girince
Ganj nehri ile birleşiyor. Nehirle karşılaştığımız bölgede nehrin üzerine
kurulmuş olan asma köprüler dikkatimiz çekiyor. Uygun bulduğumuz bir yerde
aracımızı durdurarak asma köprüde fotoğraf çekmek istiyoruz. Ufak bir yerleşim
alanında durduğumuz an arkadaşlarım arabadan inerek hemen köprüye koşuyoruz.
|
Gandak Nehri ve Asma Köprüler |
|
Gandak Nehri ve Asma Köprüler |
|
Arkadaşlarım
köprüde fotoğraf çekimine devam ederken bende yolun kenarındaki evlerde yaşayan
kadınları, ortalıkta koşuşan çocukları ve ufak keçileri inceliyorum. Kadınlar
temizlik derdinde, çocuklar oyun peşinde. Bu arada ortalıkta koşuşan çıplak bir
erkek çocuğunun peşine düşüyorum. Çocuk o kadar tatlı ki elinde bir elma bana
cennetten kovulan Adem’i çağrıştırıyor. Her şey bir elmayla başlamamış mıydı
diyorum JJJ
|
Chitwan'da Kadın Olmak |
|
Chitwanda Çocuk Olmak
|
Çok
kısa diye verdiğimiz molada bir saatten fazla zaman harcıyoruz ama kesinlikle
değiyor. Bu arada hava sıcak ancak nemli ve kapalı bir hava hakim. Chitwan’a
ulaştığımızda saat 15:00 oluyor.
Katmandu’daki
iptidai otelimizden sonra Maruni Sancturay Kathmandu Guesthouse adında o kadar
güzel bir otele yerleşiyoruz ki anlatamam. Yeşil devasa ağaçlar arasında yerden
yaklaşık 50 cm. yüksekte kurulmuş ahşaptan kulübeler. Odaların içi de bir
harika.
|
Maruni Sancturay Kathmandu Guesthouse |
|
Maruni Sancturay Kathmandu Guesthouse |
Odalarımıza
yerleşip bir saat kadar dinlenip kahvelerimiz içtikten sonra otelin hemen yakınındaki
köye doğru kısa bir gezinti yapıyoruz. Hava oldukça nemli ve ara ara yağmur
yağıyor. Köylerin insanları, Katmandu’ya göre daha da cana yakın. Evlerin
önünden geçerken herkesle selamlaşarak “Namaste” diyoruz. Namaste, Nepal’de
sihirli ve adeta joker bir sözcük. Açmadığı kapı yok. Merhaba, benden sana
zarar gelmez anlamında da kullanılan sözcük, Hindistan'da saygıyla eğilerek verilen
selam şeklinin adı. Nepal’de de aynı amaç için kullanılan Sanskritçe kökenli sözcük
"içimdeki
tanrı içindeki tanrıyı selamlar" demek. Köyde özellikle
kadın ve çocuklar bizimle yakından ilgileniyorlar. Nerdeyse topraktan yapılmış
evlerinin içine kadar rahatlıkla girip görüntü alabiliyoruz. Topraktan yapılmış
kulübelerin çatıları da saz ve saç ile örtülü, ancak köyde elektrik var. Ulaşım
sorununu ise motosiklet ve bisikletlerle çözülmüş.
|
Chitwan'da Köy Evleri |
Ufacık
bahçelerinde koyun, keçi, domuz, tavuk, kaz gibi hayvanlar besliyorlar. O kadar
sade bir yaşam tarzları var ki. Hayatlarını gözler önünde şeffaf yaşıyorlar. Kadınlar,
çocuklar kapı önlerinde günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Bir evin önünde yeni
doğmuş bir kuzuyu görünce dayanamıyor ve hemen kucaklayıveriyorum. Grubumuzdan
Mustafa da bana katılıyor. Hayvanlar adeta halkla aramızda daha kuvvetli bir
sevgi köprüsü oluşturuyorlar. Çektiğimiz fotoğraf karelerini de kendileriyle
paylaşınca güven ortamı hepten pekişiyor.
|
Chitwan'da Köy Evinde Kuzularla |
|
Chitwan'da Köylü Kadınlarla |
Köy
turumuzdan güzel anılarla ayrılarak otelimize geri dönüyor ve güzel bir akşam
yemeği yiyoruz. Yağan yağmur sesinin kulübelerimizin çatısına vuran sesiyle
uykuya yenik düşürüyoruz.
14 Ekim 2013 Pazartesi
Sabah
kahvaltısının ardından otelimizin bahçesinde yer alan tablodan Chitwan’da Milli
Parkında yapılabilecek 16 farklı etkinlik (fil safarisi, dağ tırmanışı, vahşi
hayat foto safarisi, kano safari, köy yürüyüşü, ormanda yürüyüş safarisi, kuş
gözlem turu, fil besleme merkezi, Chepang Tepesine dağ yürüyüşü, ipek çiftliği turu,
vahşi hayat izleme kulesine gece turu, jeep ile safari, Thabu kültürel dans
şovu, göl turu vb.) inceliyoruz. Vakit kano ve fil bakım evini ziyaret için oldukça
uygun. Hemen otel görevlisi ile görüşerek otel fiyatımıza dahil olan turları ayarlıyoruz.
Bize katılan yerel Rajendr Dhami isimli genç rehberimizle birlikte Chitwan Milli
Parkında tura başlıyoruz.
|
Chitwan'da Kano ile Safariye Gidişimiz |
Bu arada
yola çıkarken parlak renkli giysiler giymemiz konusunda rehberimiz tarafından uyarılıyoruz.
Rehberimiz, konusunda oldukça ehil ve eğitim almış biri. Bize Chitwan Milli
Parkı ve hayvanlar hakkında detaylı teknik bilgiler aktarıyor. Hangi bölgede ne
tür hayvanları görebileceğimiz ve bu hayvanları görünce nasıl davranmamız
gerektiği hakkında uyarılarda da bulunuyor.
|
Chitwan Milli Parkı Haritası |
Chitwan Milli Parkı, Nepal’in güneyinde 932 km2’lik bir alanı
kaplıyor. Terai Ovası’nın içlerinde ve Tikauli Ormanına ev sahipliği yapıyor. Rapti,
Reu, Narayani Nehirleri bu bölgeden geçiyor. Park, 1973 yılında ülkenin ilk milli parkı olarak ilan edilerek safariye
açılmış. Parkta 50’den fazla memeli hayvan türü, 400 kuş türü, 55 tür kara ve
su hayvanı, 65 tür kelebek bulunuyor. Ayrıca yaklaşık 150 adet Bengal Kaplanı
ile su aygırı, gergedan, leopar, değişik tür geyik, maymun, ayı ve antilop gibi
diğer vahşi türler de yaşıyor. Parkta jip ve fil ile safari yaparak bu
hayvanları görebilmek mümkün.
Gezi için
kullandığımız kanolar, ahşaptan ve ince uzun. Kanoyu kullanan sürücü ve
rehberle birlikte en fazla 9-10 kişilik. Hep birlikte bir kanoya biniyoruz.
Başta denge sağlama açısından biraz ürksek ve korksak da yol boyunca
alışıyoruz.
|
Chitwan Milli Parkında Kanolar |
|
Chitwan Milli Parkında Kano Gezisinde |
|
Yerel Rehberimiz |
Oldukça
heyecanlanıyorum ve bir su aygırı veya timsah görebilmeyi şiddetle umut
ediyorum. Nehirde bir saatten fazla süren turumuzda hava muhalefeti nedeniyle sadece
bir kaç kuş türü ile tarlalarda çalışmadan dönen kadınları görebiliyoruz. Ama
daha buradayız ve bu fırsatı kaçırmış değiliz. Yarın fil ile safariye çıkacağız
JJ
|
Marabu Leyleği |
|
Chitwan Milli Parkında Kuşlar |
|
Chitwan Köylü Kıyları |
Kano ile
nehrin diğer kıyısına yanaşıyoruz. Kanomuz bizi bırakarak geri dönüyor. Biz fil
bakım evini ziyaret etmek üzere yola devam ediyoruz. Burada çok sayıda fil var
ve pek çocuğu tarlalardan ot taşımak için iş hayvanı olarak kullanılıyor…
|
Chitwan Milli Parkında Kanolar |
|
Chitwan Milli Parkında Filler |
Sırtı
kambur, kulakları küçük bu Asya fillerinin nesli tehlike altında. Dünyada
sayılarının 25-30.000 adet kaldığı tahmin ediliyor. Yabanisinin ömrü 60,
evcillerinin ise 80 yıl kadar. Sadece erkeklerinde diş bulunan bu hayvanları
bacaklarından yere zincirlenmiş ve dişleri kırık şekilde görmek beni oldukça
üzüyor... Ama yeni doğmuş fil yavrusunun bir bakıcı tarafından beslendiğini
görmek de biraz içimi rahatlatıyor. Ayrıca bir haftalık yavru çok sevimli JJ
|
Chitwan Milli Parkı Fil Bakım Evinde |
|
Chitwan Milli Parkı Fil Bakım Evinde |
Fil bakım
evinden yürüyerek otelimize geri dönüyoruz. Chitwan el değmemiş doğası ile
gerçekten çok güzel doğal alanlara sahip. Yarın havanın güzel olmasını ümit
ediyoruz. Otelde çok güzel akşam yemeği ve sohbetten sonra odalarımızın tadını
çıkarmak üzere dağılıyoruz…
15 Ekim 2013 Salı Fil Safarisi
Güne
yağmur ile başlıyoruz ancak programımızda herhangi bir değişiklik yok, fil
safarisi için Baghmara Tampon Bölgesine gidiyoruz. Bu alanda fil safarisi
yapabilmek için 35 dolar ücret ödemek gerekiyor. Bu alan içerisinde kamp
sahaları da mevcut. Günlük giriş-çıkış yapanların gün batımından sonra bu alan
içerisinde kalmaları yasak. Ormanda müzik aleti çalmak, ölen hayvanların
kalıntılarının ve diğer orman ürünlerinin orman dışına çıkarılması, vahşi hayvanlara
yaklaşılması ve rahatsız edilmemeleri gerektiği hususunda Milli Park ve Koruma
Kanununa uyulması gerektiği hakkında uyarlılar yapılıyor.
|
Chitwan'da Fil Safarisinde |
Fillerin
bulunduğu alana doğru geliyoruz. Filin sırtına çıkabilmek için merdivenli bir
platform oluşturulmuş. Buradan filin sırtına takılmış olan oturma yerlerine
geçiyorsunuz. Her filde sırtında sürücüsü ile birlikte toplam 5 kişi var.
Arkadaşlarımızdan bazıları filin sırtına basmak konusunda endişe yaşıyorlar. Bu
arada birbirimizin fotoğrafını da çekebilmek için iki gruba ayrılıyoruz.
Fillere
bindiğimiz platformun yanında da tekrar file binme riskinin şahsınıza ait
olduğu, üzerinizdeki kıymetli eşyaları güvenli bir yere bırakılması, cep
telefonlarının kapatılması ve sessiz olunması gerektiği ve doğaya çöp
atılmaması ve vahşi hayvanların rahatsız edilmemesi konusunda hatırlatıcı bir tabela
görüyorum. Ve filin sırtında ormana doğru hareket ediyoruz.
|
Chitwan'da Fil Safarisinde |
Filimizin
sürücüsünün elinde ucu sivri bir şemsiye var. Bunu hem yağmurdan korunmak
amacıyla hem de file konuta vermek amacıyla kullanıyor. Ormanın içine girince
yüksek ağaçlar sayesinde yağmur da kesiliyor. Ormanın derinliklerine doğru
ilerledikçe ağaçların altında dinlenen, beslenen geyiklerle karşılaşıyoruz.
Daha sonra önümüze ufak bir nehir çıkıyor. Filler hiç tereddüt etmeden üstleri
su bitkileriyle kaplı suya giriyorlar. Suyun yüksekliğinden endişeleniyoruz ama
filler yolu gayet iyi biliyorlar. Kolayca nehrin sığ olan bölümünden yürüyerek
kıyıya çıkıyorlar. Adrenalin had safhada. Bu arada öndeki filin sırtındaki
arkadaşlarımın fotoğrafını çekmeye çalışıyorum. Ancak filin sırtında
sarsıntıdan fotoğraf çekebilmeyi becermek gerçekten zor bir iş…
|
Chitwan'da Fil Safarisinde |
Bir
yandan çevreyi incelerken bir yandan da gözüm fil sürücüsünün ayaklarına takılıyor.
Sürücü filin boynunda oturuyor ve çıplak ayakları filin her iki kulağının
arkasında. Aynen bir arabayı kullanırcasına filin kulak arkasında belli
noktalara basarak gaz ve fren yapıyor. Bu arada istenmeyen bir hareketle
karşılaştığında da filin başının ortasına elindeki metal sopanın ucuyla
vuruyor. Garibim filin kafasında o nokta vurulmaktan yer yapmış gibi.
Ağırlıkları 7,5-10 ton arasında değişen yetişkin bir filler insanoğlunun
elindeki bir çubuğun ucuyla ancak bu kadar yönetilebilir LL
|
Chitwan'da Fil Safarisinde |
|
Filin Fren Pedalı |
Akabinde
sürücümüz bir şov yapıyor. Fil orman içinde gezinmekten açılmış mevcut yoldan
yürümeye devam ederken, sürücümüz fili doğrudan bir ağacın üstüne
yönlendiriyor. Fil başta o yöne gitmek istemezken başından aldığı uyarı darbesi
ile doğrudan ağaca yöneliyor bir ayak hamlesiyle ağacı yıkıyor. İstese bir
insanı ayağının altında sinek gibi ezebilecek bu canlılar insanoğluna her
şekilde sonsuz itaat ediyorlar. Çok ironik bir durum bence…
|
Chitwan'da Fiiler |
Orman
içinde iki saatten fazla süren fil safarimizi de bu şekilde tamamlanıyor.
Fillere bindiğimiz yere geri dönüyor ve filin sırtından iniyoruz. Burada
fillere yedirmek üzere muz satılıyor. Birkaç adet muz alarak filleri besliyor
ve bir şekilde kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu arada inanılmaz bir yağmur
bizi yakalıyor. Yağmurun dinmesi için oldukça üzün bir süre bekledikten sonra
otelimize geri dönüyoruz.
Öğleden
sonra yağış devam ediyor ancak rehberimiz bize iki öneri ile geliyor. Birisi jeep
ile safari diğeri ise ormanda yürüyüş. Bir anda grubumuz üçe ayrılıyor. Kimi
arkadaşlarımız bu yağmurda odalarında dinlenmeyi tercih ederken, Ayşe ve Rukiye
hanım jeep ile safariyi, ben ve Yasemen hanım ise ormanda yürüyüşü tercih
ediyoruz.
Orman
yürüyüşümüzde maalesef yağmur altında çok da verimli geçmiyor. Vahşi
hayvanların ayak izlerine rastlamamıza rağmen hiç birisini göremiyoruz. En
yakından şahit olduğum hayvan ise ormanda boğazıma yapışan sülük oluyor JJJ Rehberimiz korkacağımı zannediyor sakin olmamı
istiyor ancak nedense tepkisizim. Bir anda boynuma yapışan ufak sülüğü
bedenimden kolayca ayırıyor.
|
Chitwan'da Orman Yürüyüşünde |
Bu arada 100
dolar ücret karşılığında jeep ile safariye çıkan arkadaşlarımız ne yaptı, hangi
hayvanları görebildiler diye de merak ediyoruz. Ormanda safariyi daha fazla
uzatmadan otelimize geri dönüyoruz. Safariye giden arkadaşlarımız bizden epey
sonra geliyorlar ancak Ayşe’nin ve Rukiye hanımın yüzü son derece asık. Üstü
açık arabada 3-4 saat süren safari sonucunda tepeden tırnağa çok kötü
ıslanmışlar. Ayrıca fotoğraf makinaları hiç kullanmamalarına ve çok dikkat
etmelerine rağmen makinalar da ıslanmış. Ayşe’nin makinasını hemen kuruluyoruz,
pirinç bulup içine yatıyoruz ancak makinayı kurtaramıyoruz. Seyahatin kalan
kısmını cep telefonu ile idare etmek durumunda kalıyor LLL
Chitwan'da geçirdiğimiz bu üç gün aralıksız yağmurlu havaya rağmen Chitwan Milli Parkı bende unutulmaz anılar bırakıyor. Bir gün yolum tekrar buralara düşecek olursa, çok daha uzun süre kalarak milli parkta yapılabileceğim tüm etkinliklere katılıp çevrenin tadını doyasıya yaşamayı çok isterim... Neden olmasın belki bir gün...JJJ
Özlem ŞENOL
28.11.2016